Yeni Camii bahçesinde yapılan abdest alma yeri yeniden değerlendirilecek
Vakıflar Bölge Müdürlüğü Sanat Eserleri Daire Başkanı Şengül Koncagül, yapılan abdest alma yerinin, oluşan hassasiyet nedeniyle yeniden değerlendirileceğini söyledi.
24 Ocak 2020 depreminde hasar gören Malatya Yeni Camii, daha sonra Vakıflar Bölge Müdürlüğü tarafından restorasyona alınmış caminin iç ve dış kısmının restorasyonu bitirilerek Ramazan ayının başında ibadete açılmıştı. Caminin çevre düzenlemesi çalışması ise devam ediliyordu.
Restorasyon çalışmasında daha önce cami girişinin sağında ve solunda bulunan 24 adet abdest yeri, sızan suyun caminin temeline zarar vereceği endişesiyle cami bahçesinin kuzey cephesine yapılmaya başlandı.
Malatya Kent Konseyi öncülüğündeki bazı STK ve odalar, Sivas Kültür Varlıklarını Koruma Bölge Kurulu Müdürlüğü onayıyla yapılan yeni abdest yerinin, caminin tarihi dokusuna, mimari özelliklerine ve şehir hafızasına aykırı olduğu gerekçesiyle tepki göstererek konuyu Vakıflar Bölge Müdürüne iletilmişlerdi.
Vakıflar Bölge Müdürlüğü Sanat Eserleri Daire Başkanı Şengül Koncagül, AK Parti MKYK üyesi ve Malatya Milletvekili Bülent Tüfenkci, Büyükşehir Belediye Başkanı Selahattin Gürkan, STK ve Oda Temsilcileri yapılan restorasyon çalışmalarını yerinde inceleyerek basın açıklaması düzenlediler.
“Biz şuna inanıyoruz. Millete rağmen hiçbir şey olmaz”
Malatya’nın 24 Ocak 2020’de ciddi bir depremi atlattığını anımsatan Bülent Tüfenkci, “Depremde hasar gören vakıf eserlerini, Vakıflar Genel Müdürlüğümüz, ciddiyetle yeniden restore etme noktasında gayret gösterdiler. Kendilerine teşekkür ediyorum. Yine o dönemde yıkılan evlerin yerine de TOKİ vasıtasıyla yapılan yeni evlerin çoğunluğunu vatandaşlarımıza teslim ettik. Caminin iç restorasyonu noktasında güzel bir restorasyon olduğunu ilgili arkadaşlarımız ifade ediyorlar ve Malatyalılar da beğeniyorlar ama çevre düzenlemesi noktasında orijinalinin yitirilmemesi önem arz ediyor. Kent hafızasının bu anlamıyla yok edilmemesi de önemli. Bu noktada özellikle abdest alınması noktasında görselin ortaya çıkması Malatyalılarda bir rahatsızlık oluşturdu. Vakıflar Bölge Müdürlüğü yetkilileri burada bu konuda gayret gösterecekler. Biz şuna inanıyoruz. Millete rağmen hiçbir şey olmaz. Bu, Malatyalıların ortak malı. Vakıflar Genel Müdürlüğümüz Malatyalılara uzun yıllar hizmet etsin diye. Zaten vakıf kültürünün amacı da bu.” dedi.
“Konuyu yeniden değerlendireceğiz”
Vakıflar Bölge Müdürlüğü Sanat Eserleri Daire Başkanı Şengül Koncagül de, “Vakıflar Bölge Müdürlüğü olarak tarihi yapıları gelecek nesillere aktarılması noktasında koruyoruz ve onarıyoruz. Bu konuda Türkiye’de hatta dünyada uzman bir kuruluşuz. Buradaki restorasyonda da caminin orijinalini hiç bozmadık ve yaptık. Çevre düzenlemesinde de Malatya dışında yaptığımız birçok restorasyonda çevre düzenlemesine farklı yorumlar getirebiliyoruz. Yaptığımız bu düzenlemeyi de zaten koruma kuruluna sunuyoruz. Onlar da uygun gördükten sonra yapabiliyoruz. Ama burada bir hassasiyet oluşmuş. Tarafları dinledik ve hazırladıkları dosyaları alacağız. Kent konseyi üyelerimizi de tekrardan dinleyip onların istedikleri doğrultuda bu konuyu yeniden değerlendireceğiz.” şeklinde konuştu.
“Bu yeni yapıda kıbleye arkasını dönerek abdest almaları zorunlu hale geliyor”
Malatya Büyükşehir Belediye Başkanı Selahattin Gürkan ise şunları söyledi: “Ramazan ayı içerisinde değerli Genel Müdürümüz ve Vali Bey ile gece saat 02.00’de buraya geldik ve yapılan yapıyı yerinde inceledik. Yaptığımız incelemeler neticesinde de bu yapının caminin siluetini kapattığını gördük. Yapılan açıklamanın da sağlıklı bir mazeret olmadığını gördük. Daha sonra geçen hafta Sayın Bakanımızla birlikte Vakıflar Genel Müdürlüğü’müze giderek bu konuyu bir toplantıda ele aldık. Sayın Genel Müdürümüz de buraya gelebileceğini, gelemezse de Şennur Hanım’ın buraya refakat edeceğini söyledi. Sivil Toplum Örgütleri, Mimarlar Odası, Kent Konseyi, kanaat ve yerel önderlerimiz Malatya’nın geçmişteki hafızasının değerlendirilerek plan ve proje noktasında yeniden bir düzenleme yapılmasını hatta Sivas Koruma Müdürlüğünden gerekirse yeniden onay alınması gerektiğini belirttiler.
Tabii bir de şemsiye olayı gündeme geldi ve tüm Malatyalılar bu şemsiyeye karşıdır ve bizim bünyemize de uymaz. Şemsiyelerin camimizi kapatacağı kanısındayım. Zaten buradaki ağaçlarımız gölgeleme noktasını büyük ekseriyetle karşılamaktadır. Hem fazla bir masrafın önüne geçmiş oluruz hem de bu görselliği ve özgünlüğü yitirmeyiz diye düşünüyorum. Özellikle caminin kuzey kısmına yapılan abdest alma yerleri, caminin önünü kapatırken vatandaşlarımız bu yeni yapıda kıbleye arkasını dönerek abdest almak zorunda kalıyor. Bir de caminin temeline su kaçtığı ve bu suyun da camiye zarar verdiği yönünde ifadeler var. Bu doğru bir ifade değil çünkü buranın altı zaten sudur. Cami ardıç ağaçlarının kazıkları üzerine kurulmuştur ve kaldı ki şimdiki teknoloji, yalıtımlar çok ileri aşamadadır. Bu anlamda buradaki çeşmelerin yine eski haline getirilerek, vatandaşımız ve camimiz arasında engel olan bu yapının kaldırılmasını istiyoruz.”