Sağlıklı bir cilt için nelere dikkat edilmeli?
Uyku düzensizliği, sigara ve kuru cilt gibi nedenlerin cilt sağlığını ciddi anlamda etkilediğine dikkat çeken Dermatoloji Ana Bilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Serpil Şener, vücudu kalkan gibi koruyan cilde önem verilmesi gerektiğini söyledi.
İnönü Üniversitesi Turgut Özal Tıp Merkezi Dermatoloji Ana Bilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Serpil Şener, sağlıklı bir cilt için nelere dikkat edilmesi gerektiği, en çok hangi Dermatoloji hastalıklarıyla karşılandığı, cilde ne tür değişiklikler olduğunda doktora hemen başvurulması gerektiği, kış mevsiminde cildi korumak için neler yapılması gerektiği, özellikle gençleri psikolojik olarak da etkileyen sivilce ve siyah nokta sorunları engellenebilir mi, bu konuda gençlere neler tavsiye edileceği, eczanelerden alınan cilt bakım ürünleri ile parfümerilerden alınan cilt bakım ürünleri arasındaki farkın ne olduğu ile ilgili İLKHA Muhabirinin sorularını yanıtladı.
Uyku düzensizliği, sigara ve kuru cilt gibi nedenlerin ciltte renk değişikliği, solukluk, yıpranma ve yaşlanma gibi cilt sağlığını ciddi anlamda etkilediğine dikkat çeken Dr. Şener, vücudu dış etkenlere karşı kalkan gibi koruyan cilde önem verilmesi gerektiğini belirterek vücut ve cilt sağlığı için günde en az 8 bardak su içilmesi tavsiyesinde bulundu.
Genelde hastaların egzama, sedef, behcet ve mantar hastalığı gibi şikayetlerle geldiklerini belirten Şener, özellikle son yıllarda uyuz ve bitlenme vakaları ile ilgili kendilerine çok sık başvurulduğuna dikkat çekti.
Özellikle cildi kuru olan kişilerin kış mevsiminde havanın etkisiyle daha da etkilendiğine vurgu yapan Şener, kış mevsiminde egzamanın daha da alevlendiğini, egzaması olanların banyodan sonra nemlendirici kullanmaları, bol bol su içmeleri, çok sıcak suyla banyo yapmamaları ve sert kese kullanmamaları uyarısında bulundu.
Aknenin (sivilce) birçok sebepten meydana geldiğini ancak ergenlikte daha çok hormonal nedenlerden kaynaklandığını ve gençleri psikolojik olarak etkilediğine dikkat çeken Şener, akne tedavisine erken başlandığında iz bırakmadan tedavinin mümkün olabildiğini söyledi.
Şener, cilt bakım ürünlerinde içeriğini bilinmeyen ve Sağlık Bakanlığı tarafından onaylanmayan ürünlerin ve alerji yapma ihtimali çok olduğu için fazla bitkisel içerikli ürünlerin hastaların kullanmasını önermediğini ifade etti.
“Uyku düzensizliği, sigara ve kuru cilt gibi nedenlerin cilt sağlığını ciddi anlamda etkiliyor!”
Cildin insanların iç dünyasının bir göstergesi olduğunu ve birçok hastalığın kendini ciltte belli ettiğini belirten Şener, “Kişinin uyku düzeni bozuksa ve sağlıklı uyuyamıyorsa bu cildi etkiliyor. Bunun dışında sigara kullanımı, ciltte renk değişikliği ve solukluğa sebep oluyor. Tiroit hastalıkları ciltte değişikliğe sebep olabiliyor. Cildin nem dengesi çok önemli. Kuru bir cilt çok daha çabuk yıpranıyor, yaşlanıyor. Kişinin birçok alışkanlığı cildinin sağlığını belirlemede etken olabiliyor. Hem genel sağlığımız hem de cilt sağlığımız için bol su içmemiz gerekir. Kişinin günde en az 8 bardak su içmesini öneriyoruz.” dedi.
“Özellikle son yıllarda uyuz, bitlenme vakaları ile ilgili bizlere çok sık başvuru yapılıyor”
Polikliniklere sık olarak başvurunun yaş gruplarına göre değiştiğini kaydeden Şener, “Genelde hastalar, egzama dediğimiz cilt hastalıkları olan el ve cilt egzamaları, çocuklarda atopik dermatit egzamalar, sedef, behcet hastalığı, gençlerde, ergenlerde akne problemleri, el ayak vücut mantarları gibi şikayetlerle geliyorlar. Özellikle son yıllarda uyuz, bitlenme vakaları ile ilgili bizlere çok sık başvuru yapılıyor. Bazı kaşıntılı dermatozlar (deri hastalıkları) ve ürtiker dediğimiz ilaç reaksiyonları hastalıklar da sıkça geliyor.” diye belirtti.
“Mevsimsel etkilenen hastalıklarda var”
Şener, “Bazen mevsimsel etkilenen hastalıklarda var. Güneşte artan hastalıklar yazın daha çok geliyor. Bunlar kışın daha az başvuru oluyor. Foto dermatoz dediğimiz güneşle aktif hastalıklar var. Bunların dışında saç, tırnak ve cilt hastalıkları gibi çeşitli hastalıkların tedavisi polikliniklerimizde yapılmaktadır.” ifadelerini kullandı.
Cilt kurulu kış mevsiminde havanın etkisiyle daha da artmakta”
Cilt kuruluğunun kış mevsiminde havanın etkisiyle daha da arttığına dikkat çeken Şener, “Özellikle cildi kuru olan kişiler kış mevsiminde daha da etkilenmekte. Doğuştan veya sonradan egzaması olan hastalar bu kış aylarında egzamaları daha da alevlenmekte. Bu kişilerin yine kış aylarında özellikle banyodan sonra hızlı bir şekilde nemlendirici kullanmalarını ve bol bol su içmelerini, çok sıcak suyla banyo yapmamalarını ve çok sert kese lif kullanmamalarını öneriyoruz. Özellikle açık tenli cilde sahip olanlar, ciltlerinde leke problemi olanlar özellikle karlı havalarda güneş koruyucu kullanmalarını öneriyoruz.” dedi.
“Tedavisine erken başlanmayan akne çok çabuk iz bırakabiliyor ve daha sonra tedaviyi güçleştiriyor”
Akne tedavilerinin son zamanlarda değiştiğini söyleyen Şener, şöyle devam etti: “Gençlerin aknelerden kurtulmaları artık mümkün. Gençleri psikolojik olarak daha çok etkiliyor. Akne problemleri birçok sebepten meydana gelebiliyor. Tabi ergenlikte daha çok hormonal sebepler ön planda oluyor ama her yaşta da görebiliyoruz. Öncelikle akne tedavisine erken başlamak gerekir. Çünkü erken başlanmayan ve şiddetli olan bir akne çok çabuk iz bırakabiliyor ve daha sonra tedaviyi güçleştiriyor. O yüzden erken başvuruda bulundukları takdirde tedavisine erken başlayıp iz bırakmadan akne tedavisinin sonuçlanması mümkün olabiliyor. Akne tedavisinde medikal tedavimiz var. Bunun dışında ünitemizde akne ve iz tedavisinde yine lazerle çeşitli işlemler var. Gençlerde beslenme düzeni oldukça bozuk görüyoruz. Beslenme düzenini bir an önce toparlanmalarını öneriyoruz. Çok fazla çikolata, tatlı karbonhidrat tüketimini kısıtlandığı zaman genellikle medikal tedaviyle birlikte hastalarımızda iyi sonuç alıyoruz.”
“Vücudumuzu dış etkenlere karşı bir kalkan gibi koruyan cildimize gereken önemi vermeliyiz”
Cilt bakım ürünlerinin birçok etken maddeden oluştuğunu için hastalara eczanelerde satılan ürünleri tavsiye ettiklerini söyleyen Şener, Cilt bakım ürünlerinde içeriğini bilmediğimiz ürünlerin hastaların kullanmasını istemiyoruz. Belli markalar var bunlar güvendiğimiz ve Sağlık Bakanlığı tarafından da onaylanan ürünleri hastalarımızın kullanmalarını öneriyoruz. Alerji yapma ihtimali olduğu için çok fazla bitkisel içerikli ürünleri önermiyoruz. Hastalar bazen pahalı ürün satın aldıkları zaman çok iyi geleceğini düşünüyorlar fakat gerçekte bu böyle değil. Bu yüzden dermatoloğunuza güvenin ve önerdiği ürünleri kullanın. Cilt vücudumuzun görünen kısmı ve bizi dış etkenlere karşı bir kalkan gibi koruyor. O yüzden cildimize gereken önemi vermeliyiz ve her türlü cilt problemlerinde dermatoloğumuza başvurmalıyız.” dedi.