Prof. Dr. Fırat: Okul çağındaki çocuklarda bir miyop pandemisi var!
Teknolojik aletlerin özellikle 0-16 yaş grubu çocukların göz sağlığını tehdit ettiğine dikkat çeken Göz Hastalıkları Anabilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Pembegül Bozgül Fırat, bu yaş grubu çocuklarda miyopide çok ciddi bir artışın olduğunu söyledi.
İnönü Üniversitesi Tıp Fakültesi Göz Hastalıkları Anabilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Pembegül Bozgül Fırat, teknolojik aletlerin aşırı ve yanlış kullanımının öncelikle hangi göz hastalıklarına neden olduğu, ekrana uzun süre bakmanın zararları, ekrana uzun süre bakmak zorunda kalanlara nelerin tavsiye edilebileceği, gençlerde ve çocuklarda en çok hangi göz hastalıkları görüldüğü, göz problemlerimizin başladığını nasıl anlayacağımızı, göz hastalıkları ve problemlerine maruz kalmamak için neleri tavsiye edebileceği, özellikle çocuk ve gençlerin ekrana bakma süresinin ne kadar olması ve kimlerin gözlük kullanması gerektiği ile ilgili İLKHA muhabirinin sorularını yanıtladı.
Teknolojik aletlerin özellikle 0-16 yaş grubu çocukların göz sağlığını tehdit ettiğine dikkat çeken Fırat, bu yaş grubu çocuklarda miyopide çok ciddi bir artışın olduğunu söyledi.
Çocukların telefon ya da tableti gözlerine çok yakın tutmaması gerektiği uyarısında bulunan Prof. Dr. Fırat, çok yakından tutmanın göz ağrısını ve göz kuruluğunu tetiklediğine dikkat çekerek teknolojik aletlerin yaklaşık 50-60 santimlik bir mesafede ve göz seviyesinin biraz altında olması gerektiğini söyledi.
Çocukların çalışma masalarının cam kenarında olması gerektiğini belirten Fırat, 20 dakika ekran maruziyetinden sonra en az 2 dakika uzak bir noktaya bakmaları ya da mümkünse gökyüzü ya da ağaçları seyretmeleri tavsiyesinde bulundu.
“Teknolojik aletlerin göze olan etkileriyle ilgili her yaş grubunda en sık karşılaştığımız problem göz kuruluğudur”
Prof. Dr. Pembegül Bozgül Fırat
Teknolojik aletlerin, hayata olumlu etkilerinin yanı sıra olumsuz etkilerinin de olduğuna dikkat çeken Fırat, “Kısa sürede zararı görmediğimizde sanki yokmuş gibi geliyor ama zararını uzun vadede görüyoruz. Hemen hemen her yaş grubunda teknolojik aletlerin göze olan etkileriyle ilgili en sık karşılaştığımız problem göz kuruluğu. Gün içinde bilgisayara, tablete ve akıllı telefonlara uzun süreli ve mesafeye dikkat etmeden bakmak gözyaşının yeteri kadar salgılanamamasına ve daha az göz kırpmasına yol açıyor ve buna bağlı göz kuruluğu ortaya çıkıyor. Ve hastalar, göz kuruluğuna bağlı, kızarıklık, batma, yanma, bulanık görme ve yorgunluk gibi şikayetlerle bize geliyorlar.” ifadelerini kullandı.
“Maalesef, 0-16 yaş grubu çocuklarda, miyopide çok ciddi bir artış var”
Fırat, “Teknolojik aletlerin çocuklarımızı tehdit eden göz sağlığı açısından diğer bir sakıncası da özellikle gençlerde ve çocuklarda gördüğümüz miyop, yani uzağı görememe problemini tetiklemesi. Maalesef, 0-16 yaş grubu çocuklarda, miyopi’de çok ciddi bir artış var. 0-16 yaş grubu çocuklarda en önemli gelişme çağı, tabi bu göz açısından da öyle. Bu dönemdeki maruziyet maalesef çocuklarda miyopiyi tetikliyor.” dedi.
“Okul çağındaki çocuklarda bir miyopi pandemisi var”
Monitörlerin ve telefonların ekranındaki ışıkların, dalga boyu bakımından 'mavi ışık' olarak nitelendirildiğini anımsatan Fırat, şöyle devam etti:
“Mavi ışığı, gözümüzün penceresi diyebileceğimiz kornea süzemiyor ve direkt olarak gözün sinir tabakasına iletiyor. Maalesef gözün retina tabakasına kadar ulaşıyor ve retinadan özellikle kansere karşı koruyucu olan melatonin hormonunun sargılamasını baskılıyor. Özellikle geceleri, melatonin dediğimiz uykuya rahat geçmemizi sağlayan hormonun salgılanmasını durduruyor. Bu da uykusuzluğa sebep oluyor. Bunun haricinde gelişim çağındaki çocuklarda yine bu maruziyete bağlı büyüme hormonlarını da etkilediği görülmüş ve bu nedenle çocuklarda göz gelişimini çok ciddi boyutta etkiliyor. Gençlerde ve çocuklarda en çok miyopiyi görüyoruz. Çünkü gelişim çağındalar, sürekli yakına bakmak akomodasyonu tetikliyor. Miyopinin en önemli sebeplerinden bir tanesi de yine retinadaki etkilerinden dolayı büyüme hormonlarına etki ediyor. Ve maalesef okul çağındaki çocuklarımızda bir miyopi pandemisi var.”
“Gözün gelişimi en çok 0-16 yaşları arasında oluyor, anne babalar, çocukların uzağı görememe şikayetini dikkate almalı!”
Teknolojik aletlerden en çok gelişim çağındaki çocukların etkilendiğine dikkat çeken Fırat, “Gözün gelişimi en çok 0-16 yaşları arasında oluyor. Çocuklar, bu çağda telefonla fazla ilgilendiklerinde hücre gelişimine zarar verebiliyor. Anne babalar, çocukların uzağı görememe şikayetini mutlaka dikkate almalı. Özellikle kitap okuduğunda zorlanıyorsa, gözlerini kısarak bakıyorsa, okulda tahtayı görmek için ayağa kalkıyorsa, tahtaya yaklaşıyorsa bunlar önemli belirteçler.” diye kaydetti.
“Erişkinlerde 40’lı yaşlarda yakını görme sorunu fizyolojik bir süreç, korkulacak bir şey yok”
Erişkinlerde 40’lı yaşlarda prespiyopiyan yani yakını görme bozulması var. Bunun en önemli belirteçlerden bir tanesi görme sıkıntısı çekiyor. Daha önce yakından okuduğu mesafeyi uzaklaştırma ihtiyacı hissediyor. Yakından okumama, şakağında ağrı, gözlerde yorulma şikayetlerini çok sık duyuyoruz. Bu tamamen 40 yaş sonrası fizyolojik bir süreç, bunda korkulacak herhangi bir hastalık bulgusu yok.” diye konuştu.
“Ekran maruziyetini mümkün olduğunca azaltmak”
Ekrana uzun süre bakmak zorunda kalanlara tavsiyelerde bulunan Fırat, sözlerini şöyle sürdürdü.
“Ekran maruziyetini mümkün olduğunca azaltmak çok önemli. Eğitimle alakalı çocukların tablete bakma durumları oluyor. Burada mesafe ve süreyi çok iyi ayarlamak gerekiyor. Bunun dışında tablet ve telefondaki yazı formatlarını, normalin biraz daha üzerinde büyüterek kullanabiliriz. Bu hem okuduğumuzu daha çabuk anlayarak ekran karşısında geçirdiğimiz zamanı kısaltır hem de gözümüzün daha az yorulmasını sağlar. Çocukların telefon ya da tableti gözlerine çok yakın tutmaması gerekir. Yaklaşık 50-60 santimlik bir mesafe olmalı ve göz seviyesinin biraz altına olmalı. Özellikle çocukların çalışma masaları cam kenarında olması gerekir. Çok yakından tutmak göz ağrısını ve göz kuruluğunu tetikliyor. 20 dakika ekran maruziyeti, daha sonra en az 2 dakika uzak bir noktaya ya da mümkünse gökyüzü ya da ağaçları seyretsinler. Bunların haricinde mavi ışıktan korunmak için ve iyi bir uyku için mutlaka uykudan önce belli bir saate kadar telefonların bırakılması gerekir. Bunun dışında mavi ışıktan korunmak için ise özel yapım filtreli gözlükler kullanılabilir.”
Kimlerin gözlük kullanabileceği ile ilgili bilgiler de aktaran Fırat, “Rutin göz muayenesi doğumdan itibaren başlıyor. Çocuklarda herhangi bir kırma kusuru, şaşılık, kayma varsa mutlaka gözlük kullanmalı. Erişkinler içinde yine 40’lı yaşlardan sonra yakını görme problemi fizyolojik bir süreç, yine bununla ilgili gözlük kullanılması gerekli. Ayrıca kişinin mesleki olarak gözlerini koruması için mutlaka koruyucu gözlük kullanması gerekir.” dedi.
“Kendimizi ve çocuklarımızı teknolojinin zararlı kısmından nasıl koruyacağımızı mutlaka öğrenmemiz gerekir”
Fırat, son olarak şu tavsiyelerde bulundu: “Teknoloji, artık hayatımızın vazgeçilmez bir parçası. Elimizden telefonlarımızı düşürmüyoruz ve ekrana sürekli maruz kalıyoruz. Bunu da bir yerden nötrlemenin yollarına bakmak sağlımız açısından çok önemli.eknolojik aletler, hayatımızdan çıkaramayacağımız bir bütünümüz haline geldi. Ama yine de kendimizi ve çocuklarımızı bu teknolojinin zararlı kısmından nasıl koruyacağımızı mutlaka öğrenmemiz gerekir. Teknolojiyle henüz kısa bir birlikteliğimiz var ama uzun vadede muhtemelen ciddi sorunlar çıkacak gibi görünüyor.”