Malatya İl Müftüsü Işıldar: Kudüs, kanımızı donduran bir muameleye tabidir

Kudüs Davasının Müslümanın inancı ve imanıyla alakalı bir mesele olduğunu belirten Malatya İl Müftüsü Veysel Işıldar, 'Hiçbir Müslüman Kudüs'ten bana ne, Beni ilgilendirmez diyemez. Çünkü Kudüs imanımızın bir parçasıdır.' dedi.

Youtube Kanalı
Youtube Kanalı
Abone Ol
Malatya İl Müftüsü Işıldar: Kudüs, kanımızı donduran bir muameleye tabidir

24 Şubat 4 Mart arası "Dünya Kudüs Haftası" olarak ilan edilmesinin ardından her yıl farklı ülkelerde çeşitli programlar ve etkinliklerle kutlanıyor.

Dünya Kudüs Haftası münasebetiyle İLKHA'ya konuşan Malatya İl Müftüsü Veysel Işıldar, Kudüs'ün imanın bir parçası olduğuna dikkat çekti.

"Peygamberlerin gönderiliş gayesi, bozulan insanlık nizamının tesisi içindir"

Kudüs'ün ve Mescid-i Aksa'nın öneminin Kur'an-ı Kerim'de geçtiğini anımsatan İl Müftüsü Işıldar, "Kur'an-ı Kerim'de, Kudüs ve Mescid-i Aksa'yla ilgili cereyan eden ve kıblemizin değişmesi ile ilgili alakalı ayetlere baktığımız zaman Kudüs ve Mescid-i Aksa'nın inancımızın bir parçası olduğunu daha iyi anlıyoruz. 'Bir gece, kendisine bazı ayetlerimizi gösterelim diye kulunu Mescid-i Haram'dan çevresini mübarek kıldığımız Mescid-i Aksa'ya götüren Allah eksikliklerden münezzehtir. O, gerçekten her şeyi işitmekte ve görmektedir.' Allah-u Teala'nın Celle Celaluhu birtakım ayetlerini göstermek için oradan oraya yolculuk yaptırıldığı ayeti kerimede ifade ediliyor. Yani Allah'ın yarattığı bütün kullar, Allah'ın murakabesi ve kontrolü altındadır. İnsanlığın ilk kıblesi Mescid-i Haram'dır. Hazreti Adem'in Aleyhisselam cennetten indirilme hadisesinden sonra bugün ki Müslümanların Kabe'de tavaf ettiği şeklin aynısını Hazreti Adem ile daha sonra gelen oğlu Şit Peygamber Aleyhisselam, nurdan bir sütunun etrafını tavaf etmek suretiyle bu ibadeti gerçekleştiriyordu fakat orası değişik hadiseleri yaşaması neticesinde bugün ki Mescid-i Haram, kıblemiz o dönemlerde yok olmuş ve ilahi bir takdir Kudüs'teki Mescid-i Aksa kıblegah haline gelmiş ve Allah'ın gönderdiği peygamberler o coğrafyaya gönderilmiştir. Bunu unutmayalım ki, Peygamberlerin gönderiliş gayesi, bozulan insanlık nizamının tesisi içindir. Allah'ın Peygamber göndermediği hiçbir kavmin olmadığını Kur'an-ı Kerim'in ayetlerden öğreniyoruz. Bütün beşeriyetin yaşadığı yerlere mutlaka Allah-u Teala, bir tebliğci, bir resul veya bir nebi göndermiş veya başka bir peygamberin devamı olan bir nebiyi, peygamberi göndermek suretiyle insanlara karşı uluhiyet vazifesini gerçekleştirmiştir." dedi.

"Mescid-i Aksa Müslümanların vazgeçilmez mabetlerinden biridir"

Haber

Malatya İl Müftüsü Veysel Işıldar

Kudüs ve Mescid-i Aksa'nın Müslümanların inancının bir parçası olduğuna dikkat çeken Işıldar, şöyle devam etti:

"Peygamber efendimizin bi'setinden sonra Mekke ve Medine dönemi var. Kıblemiz, Peygamber efendimizin Medine döneminde Mescid-i Aksa olarak değişti. Resulullah'a ilk vahiy Mekke'de indi ama kıble olarak Kudüs'e doğru duruyordu. İnancımıza göre Kudüs'ü değerli kılan Mescid-i Aksa'dır. Orası daha önce kıblemiz olması hasebiyle; Allah'ın birçok nebisi, resulü, peygamberi, dinini, ulviyeti ve vahdaniyeti orada yaymış olmaları bizim için çok değerli ve kıymetlidir. Şunu unutmayalım, Allah'ın gönderdiği dinlerin gayesi tektir. Kudüs, Mescid-i Aksa Müslümanların vazgeçilmez mabetlerinden bir tanesidir. Peygamber efendimiz bir hadisi şerifte, 'Üç tane Mescid için yolculuk yapılır.' diye buyurmuştur. Bunlar, Mescid-i Haram, Mescid-i Nebi ve Mescid-i Aksa'dır. Allah katında derece olarak fazileti en yüksek olan namaz Mescid-i Haram'da yani Kabe'de kılınan namazdır, daha sonra Peygamber efendimizin mescidi olan Mescid-i Nebevi'de kılınan namazdır, son olarak ise Kudüs'te bulunan Mescid-i Aksa'da kılınan namazdır."

"İmanızın bir parçası olan Kudüs, Mescid-i Aksa, gönlümüzü sızlatan, kanımızı donduran bir muameleye tabidir"

Kudüs Mescid-i Aksa sadece İslam'ın değil, Allah'ın gönderdiği bütün semavi dinlerin bir çekim merkezi olduğunu belirten Işıldar, "Maalesef bugün Kudüs, Mescid-i Aksa, gönlümüzü sızlatan, kanımızı donduran bir muameleye tabidir. Peygamber efendimiz bir hadis-i şerifinde, 'İçinizden biri bir kötülük görürse onu eliyle, buna gücü yetmezse diliyle değiştirsin; Buna da gücü yetmezse kalbiyle buğz etsin. Bu ise imanın asgarî gereğidir.' diye buyuruyor. Kalbiyle buğz etmek nedir? En azından bir kötülük bir zulüm gördüğü zaman Allah'a yapacağı niyazıyla, duasıyla haksızın karşında durmak ve haklının yanında durmaktır. Hûd suresinde geçen şu ayet ne kadar dikkat çekicidir; 'Sakın zalimlere meyletmeyin; yoksa onları saracak ateş size de dokunur. Aslında sizin Allah'tan başka hiçbir dostunuz, yardımcınız ve sizi sahiplenecek hiçbir güç yoktur. Öyleyse O'ndan başka bir dost aramayın; aksi halde O'nun yardımından da mahrum kalırsınız." Bu manada Kudüs ve Mescid-i Aksa Allah'a inanan her Müslümanın aynı zamanda ortak bir paydasıdır. Mescid-i Haram, Mescid-i Nebevi ne kadar kıymetliyse Mescid-i Aksa'da bizim için o kadar değerli ve tarihten gelen bir kutsalımızdır. Kudüs davası Bir defa her Müslümanın inancıyla, imanıyla alakalı bir meseledir. Hiçbir Müslüman Kudüs'ten bana ne? Beni ilgilendirmez diyemez çünkü Kudüs imanımızın bir parçasıdır. Aynı zamanda ecdadımız buraya sahip çıkmışlar, burayı imar etmişler, her bir karışında ecdadımızın alın teri ve emeği vardır." diye kaydetti.