Öğrenim kredisi borçlarına faiz ve enflasyon farkı uygulanmayacak
Cumhurbaşkanı Erdoğan, öğrenim kredisi geri ödemelerinin, enflasyon farkı veya faiz uygulaması olmaksızın sadece alınan kredi rakamı üzerinden yapılmasını kararlaştırdıklarını belirtti.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Cumhurbaşkanlığı Külliyesinde gerçekleştirilen Cumhurbaşkanlığı Kabinesi Toplantısı'nın ardından basın açıklaması yaptı.
Toplantıda ele alınan konulara ilişkin açıklamalarda bulunan Cumhurbaşkanı Erdoğan, şunları söyledi:
“Aziz milletim, değerli basın mensupları; sizleri en kalbi duygularımla, muhabbetle selamlıyorum.
Sözlerime başlarken milletimin, İslam âleminin ve tüm insanlığın geride bıraktığımız Kurban Bayramı'nı bir kez daha tebrik ediyorum. Rabbimden hepimizi hayırla, sağlıkla, huzurla, esenlikle nice bayramlara eriştirmesini diliyorum. Kurbanlarını keserek yaptıkları hayır ve hasenatla bayramın bereketini aileleri, komşuları ve dostlarıyla paylaşmak suretiyle bu mübarek günleri ihya eden tüm kardeşlerimizden Allah razı olsun diyorum.
İslam'ın beş şartından biri olan Hac farizasını yerine getirerek ülkemize dönmeye başlayan vatandaşlarımızın ibadetlerinin de mebrur ve makbul olmasını Yüce Mevla'dan niyaz ediyorum.
Geçtiğimiz hafta idrak ettiğimiz bir diğer önemli gün de 15 Temmuz alçak darbe girişiminin 6. yıl dönümüydü. Dünya tarihinde eşine az rastlanabilecek bir feraset, cesaret, fedakârlıkla milletimiz tarafından akamete uğratılan 15 Temmuz ihanetinin nesiller boyunca hatırlanmasını sağlamak hepimizin boynunun borcudur. Pek çok yerde başarıyla uygulanan sinsi bir senaryoyu ülkemize de teşmil etmek isteyenlerin heveslerini canları pahasına gün doğmadan kursaklarında bırakan milletimizin her bir ferdine şükranlarımı sunuyorum. Rabbim, ülkemizi bir daha böyle bir ihanetle karşı karşıya bırakmasın diyorum. Şehitlerimizi rahmetle yâd ediyor, gazilerimize sıhhat ve afiyetler diliyorum.
“Yatırım düşmanlığıyla ayağımıza çelme takmaya çalışıyorlar”
"Çanakkale Boğazı'nda tarihte ilk kez kesintisiz kara yolu bağlantısını sağlayan, altını çiziyorum, ‘en'lerin ve ‘ilk'lerin projesi 1915 Çanakkale Köprüsü ile Boğazın bu güzergahındaki geçiş süreci de 6 dakikaya inmiştir." diyen Cumhurbaşkanı Erdoğan şu ifadeleri kullandı:
"Allah'a hamdolsun, bunlar bize nasip oldu. Ve bunlarla birlikte Türkiye gerçekten çağını farklı bir şekilde, evet, yaşamaya başlamıştır. Devletin kasasından tek kuruş çıkmadan 2 milyar 545 milyon avro maliyetle inşa edilen 1915 Çanakkale Köprüsünü 8 Temmuz günü 14 bin 275 araç kullanmıştır; nereden nereye. Ülkemizin dünya ile olan ticari ve sosyal ilişkilerine büyük katkı sağlayan 1915 Çanakkale Köprümüzdeki trafik akışı da tıpkı Osmangazi Köprüsü gibi bir süre sonra geçiş garantisinin üzerine çıkacaktır.
Tabi bu arada köprüden geçecek araç sayısı tahmini ile araç garanti sayısı arasındaki farkı bilmeyenlere de hakikatleri anlatmaya devam edeceğiz.
İstanbul Boğaz geçiş trafiğine rahat bir nefes aldıran Yavuz Sultan Selim Köprüsü ise 8 Temmuz'daki 132 bin 377 araç ve günlük ortalama 60 binden fazla araç geçişiyle kamu-özel iş birliğinin en güzel örneklerinden biridir. Hayata geçirdiğimiz kamu-özel iş birliği projeleriyle ilgili yalan, iftira, karalama kampanyalarının geresindeki sinsi niyetleri biz gayet iyi biliyoruz. Türkiye'nin büyümesini, gelişmesini, zenginleşmesini istemeyenler, kalkınmanın temel altyapısı olan ulaştırma, enerji, şehirleşme gibi yatırımlarımıza saldırıyorlar. Bu hezeyanların amacı, asla ülkenin çıkarını, milletin menfaatini, çevreyi veya benzeri hayırlı niyetleri savunmak değildir. Doğrudan ülkemize ve milletimize husumetlerini ifade edemedikleri için yatırım düşmanlığıyla ayağımıza çelme takmaya çalışıyorlar."
Esasen ulaştırma yatırımlarımızın ülkemize ve milletimize katkısını ifade etmek için sadece şu rakamlar bile yeterlidir: Son 20 yılda ülkemizdeki araç sayısı, hani diyorlar ya ekonomik durum şöyle, ekonomik durum böyle, 8,5 milyondan, -araç sayısı veriyorum dikkat edin- 26 milyona çıkarak 3 kat artmıştır. Hani ekonomik sıkıntıdan bahsediyordun. Bakın rakam ortada, bu kadar korkunç bir rakama ulaşmış ve şu anda otomobil satış yerlerinde birinci el otomobil dahi bulmakta sıkıntı çekiyorlar ve ikinci elle işi idare etmeye çalışıyorlar.
“İstanbul Havalimanı, Avrupa'nın en yoğun ve en iyi havalimanı olarak gösterilmektedir”
Bütün bunlara rağmen yaptığımız 112 milyar dolarlık altyapı yatırımı sayesinde kara yollarımızdaki ulaşım hızı güvenli, konforlu hâle gelirken, trafik kazası oranları ve can kayıpları da yüzde 82 düzeyinde azalmıştır.
Hava yollarımızda da durum aynıdır, hava yollarımızda da rekor üstüne rekor. İstanbul Havalimanımız bayram boyunca günde ortalama 1400 uçağın iniş-kalkışına ve günde ortalama 230 bin yolcuya hizmet vermiştir. Bu yoğunluğu Yeşilköy'ün kaldıramayacağını akıl ve vicdan sahibi herkes kabul edecektir. Ve ne kadar haklı olduğumuz orada da ortaya çıktı. Dünya çapında birinciliklerine doymayan İstanbul Havalimanı, Avrupa'nın en yoğun ve en iyi havalimanı olarak gösterilmektedir.
Antalya Havalimanı'nın kapasite genişletmesi ihalesine verilen 8,5 milyar avroluk bedelin ilk ödemesi olan 2 milyar 138 milyar avrosu 28 Mart 2022'de Hazine'ye aktarılmıştır. Mevcut kapasiteyle de bu havalimanımız 16 Temmuz'da toplam bin 68 uçak ve 188 bin 504 yolcuyla o da kendi rekorunu kırmıştır."
“Hiçbir öğrenci faiz uygulamasına tabi tutulmamıştır”
Bugüne kadar kredi ödemelerinin yıllık güncellemesi belirli bir faiz oranı üzerinden değil, yurt içi üretici fiyat endeksi farkına göre yapılıyordu. Hiçbir zaman bir faiz uygulaması yapmadık, ama Bay Kemal, yalan bol, utanmadan, sıkılmadan faizden bahsediyor, öyle bir şey yok. Eğer sıkıyorsa gel kendin bunu ispatla, kimden faiz almışız bunu ortaya koy. Hiçbir öğrenci faiz uygulamasına tabi tutulmamıştır.
Son dönemde enflasyonun arzu etmediğimiz düzeylere yükselmesi, öğrenim kredisi güncellemelerinde beklenmedik rakamların ortaya çıkmasına yol açtı. Gençlerimizi elbette böyle bir yükün altında bırakamazdık, nitekim haftalar öncesinden ilgili arkadaşlarıma talimatlarımızı verdik, çalışmaları başlattık. Biraz önceki Kabine Toplantımızda kredi geri ödemelerinin herhangi bir enflasyon farkı veya faiz uygulaması olmaksızın sadece alınan kredi rakamı üzerinden yapılmasını kararlaştırdık, yani anapara. Bu uygulamadan hâlen kredi geri ödemesi yapan tüm gençlerimiz yararlanacak.
Aldığımız bu kararla kredi geri ödemelerinde toplamda 26 milyar liranın üzerinde bir yükü gençlerimizin üzerinden kaldırmış oluyoruz. Böylece, mezun olup geri ödemesi başlayacak 1 milyon 49 bin, kredi almış, ancak henüz mezun olmamış 812 bin, geri ödemesi vergi dairelerince takip edilen 1 milyon 295 bin olmak üzere toplam 3 milyon 157 bin gencimizin öğrenim kredisi sorununu kökten çözmüş oluyoruz. Önümüzdeki yıldan itibaren kredi ödemesi başlayacak öğrencilerimiz de artık sadece aldıkları kredi rakamı kadar sorumlu olacaklar. Öğrenim krediyle ilgili aldığımız kararın gençlerimize hayırlı olmasını diliyorum.
Ek ders ödemeleri
Bir müjde de ücretli çalışan öğretmenlerimize ve usta öğreticilerimize vermek istiyorum. Millî Eğitim Bakanlığına bağlı resmî eğitim kurumlarında ek ders ücreti karşılığı görev yapan öğretmenlere ve usta öğreticiler ile Kur'an kurslarında görevlendirilen öğreticilere her 5 ders için ilave 1 saat ek ders ödemesi yapacağız. Bu düzenlemenin ardından haftada 30 saat derse giren bir öğretmenin, usta öğreticinin ve Kur'an kursu öğreticisinin alacağı ücret 3 bin 400 liradan yüzde 68 artışla 5 bin 740 liraya yükselmektedir. Usta öğreticilerimizin 40 saat üzerinden alacakları ücret de 4 bin 500 liradan yüzde 64 artışla 7 bin 400 liraya çıkmaktadır. Yeni düzenlemenin ücretli çalışan öğretmenlerimize, usta öğreticilerimize ve Kur'an kursu öğreticilerimize hayırlı olmasını diliyorum.
Türkiye'de en büyük reformları gerçekleştirdiğimiz alanların başında sağlık gelmektedir. Öğrencisinden en üst düzey yöneticisine kadar sağlık çalışanlarının tamamının işini huzur ve güven içinde yapması en önemli önceliğimizdir. Bunlar arasında tıp ve diş hekimliği fakültelerimizin son sınıflarında kurum personel gibi mesai yaparak, nöbet tutarak çalışan, bilfiil hastalarla ilgilenen öğrencilerimiz de vardır. Hekim adayı öğrencilerimizin hem emeklerinin karşılığını vermek hem motivasyonlarını yükseltmek için kendilerine yapılan ve asgari ücretin üçte biri kadar olan ödeme miktarını artırma kararı aldık.
“Tıp ve Diş Hekimliği Fakültelerinin son sınıf öğrencilerine asgari ücret tutarı kadar ödeme yapılacak”
Devlete bağlı üniversitelerimizin tıp ve diş hekimliği fakültelerinin son sınıf öğrencilerine asgari ücret tutarı kadar ödeme yapılacak. Bu düzenlemenin her iki fakültemizin de öğrencilerine hayırlı olmasını diliyorum.
Kendini vatandaşlarımızın sağlığına vakfetmiş hekimlerimize ve diğer çalışanlarımıza yönelik hiçbir şiddet eylemi kabul edilemez. Bunun asla affedilir yanı yoktur, bu ihanettir, böyle bir ihaneti biz devlet olarak kabul etmeyeceğimiz gibi, yargımızın tüm kurumları da bunların zaten üzerine-üzerine gitmektedir. Hastanelerde sağlık çalışanlarına yönelik saldırıların önüne geçmek için caydırıcı tedbirler alınması hususunda Sağlık ve İçişleri bakanlıklarımız gereken koordinasyonu sağlayacaktır.
Ülkemiz için çalışmaya, üretmeye, her kesimin meselelerini çözmeye devam edeceğiz. Hepinizi bir kez daha sevgiyle, saygıyla selamlıyorum. Bu müjdeler inşallah aydınlık geleceğimizin ifadesi olsun diyorum.”